“ Sen bana …….. dedin” yerine “Sen bana …….. söylediğin zaman ben bundan ………. Anlamını çıkardım ve ….. hissettim” cümleleri eşinizin sizin sınırlarınızı ihlâl etmeden size diyaloğu sürdürme olanağı tanıdığının kanıtıdır.
“ Sen bana ……. Söylediğin zaman ben” cümlesi iki ayrı bölümden oluşur. “ Sen bana” bölümü eşinizin yaptığı ya da söylediğini tanımlar. “Ben” diye başlayan ikinci bölüm ise yaşadıklarınızı tanımlar. Böylelikle eşinizin sınırlarını ihlal etmeden onun eylemleri hakkında konuşabilirsiniz.
“Sen bana” ifadeleri genellikle amaç dışı olup birer suçlayıcı cümleler haline gelir. Oysa “Sen söylediğin zaman” ile başlayan cümlelerde dikkati gereken noktaya çekmeye çalışır, eşinizin üzerinde gereken etkiyi yapmasını sağlar. Eşiniz cümlenin içindeki kaygıyı işittiği zaman sizi anlayışla karşılayacaktır.
“Sen bana” ifadesi sınır ihlali ve yıkıcı bir eleştiri olduğundan buna tepkimiz derhal savunmaya geçmek ya da kendimizi suçlu hissetmek olur. Hemen savunmaya geçen eşin benlik saygısına zarar vermişsinizdir. Bu tür sınır ihlalleri aynı zamanda kaygılı, öfkeli ve ters tepkilere neden olur.
Oysa cümle, “Sen söylediğin zaman” diye başlarsa yapılan davranıştan çok nasıl yardımcı olabileceğimiz konusuna dikkat ederiz.
Örnek verecek olursak;
“Sen” cümlesi: Tam iki saattir seni bekliyorum. Hiç benim duygularıma önem vermiyorsun. O kadar düşüncesiz bir insansın ki. Bunu bana nasıl yaparsın?
“ Sen bana …… söylediğin zaman”: Sen eve geç kalınca sana bir şey oldu diye korktum, sonra da telefon etmediğini düşünüp sinirlendim.
Zehirli sınır ihlalleri bir ilişkiyi olumlu hiçbir şey sağlamadığı gibi ilişkiyi de yaşanmaz hale getirir.
Gereksiz ve yıkıcı eleştirilerde bulunmak yerine davranışlara odaklanalım. “Sen bana …….. söylediğin zaman” ile başlayan cümlelerle eşinize kendiniz hakkında bilgi vermeniz ilişkiniz için yararlıdır.
Unutmayın karşınızda ki insanı eleştirmek ilişkinizi zehirler.